Paylaş |
|
Tweet |
Kupa terapisi, kupa çekme ya da cupping terapisi olarak adlandırılan tedavi, batı ülkelerinde son dönemlere kadar tanınmıyordu ancak bu terapi yöntemi milattan önce 1000 yılından bu yana kullanılan bir alternatif terapi metodu.
Kupa terapisi, pek çok modern tıbbi tekniği geride bırakabilen sağlık faydalarına sahip. En büyük avantajı ise akupunktur, masaj terapisi gibi diğer alternatif tıp metodlarına benzer şekilde farmakolojik ilaçların ve ameliyatların yan etkilerine sahip olmaması.
Esasen, kupa terapisinin herhangi bir dezavantajı bulunmuyor ve araştırmalar onun bağışıklık sistemini güçlendirebildiğini, iyileşmeyi ilaçlar ve hatta otlar kullanmadan hızlandırdığını gösteriyorlar.
Tedavinin temel hedefi ise, dokulara giren ve çıkan sıvı miktarını arttırmak. Tedavi pek çok kişide psikolojik olarak rahatlama etkisi de yaratıyor ve böylece stres ve stresin etkilerinin ortadan kaldırılmasını da sağlıyor.
Pek çok insanın alternatif tedavilere yönelmesindeki en büyük etken, eklem ve kas ağrılarına güvenli bir çözüm bulma ihtiyacı. Kupa çekme tedavisi, özellikle bel bölgesinde bulunan ağrılara karşı klasik yöntemlere nazaran çok daha verimli sonuçlar veriyor.
Kupa çekmek, vücudun içerisindeki dokuları serbest bırakıyor, sıkı kasları gevşetiyor ve kronik sırt, boyun ağrılarına, migrene, romatizmaya ve yorgunluğa sebep olan sertlikleri de sona erdiriyor. Pek çok sporcunun doğal yollardan performanslarını arttırmak, yaralanmalar sonucunda ortaya çıkan kas kramplarına, eklem ağrılarına ve doku zedelenmelerine karşı onu kullandığı da biliniyor.
Kupalar, ağrı noktalarına baskı uygulayarak yumuşak dokuları hedefliyorlar. Uygulanan bölgede kan akışının artması ile birlikte dokulara daha fazla besin ve oksijen gidiyor. Uygulamayı yapanlar baskı, ısı, emiş gücü ve iğneler kullanarak ağrının geçtiği bölgedeki enerjiyi yönlendiriyorlar.
Uçuk, akne, selülit ve cilt enflamasyonlarında kullanılmış olan kupalama tekniği, cilde gelen kan akışını hızlandırdığından pek çok ünlü tarafından da tercih ediliyor. Selülit tedavisinde ise genellikle cilde bir yağ uygulaması yapılıyor ve ardından kupalar çekiliyorlar.
Kan akışını hızlandırması ve enflamasyonu azaltması sayesinde akne tedavisinde de kullanılabildiği görülüyor.
Soğuk Algınlığı ve Solunum Bozukluklarına da Yardımcı Olur
Ciğerlerin beslenmesi ve balgam, tıkanma gibi faktörlerin temizlenebilmesini sağladığı için nezle, grip ve soğuk algınlığı vakalarında da kullanılabiliyor. Ayrıca kupaların kan ve lenf sıvılarını hareket ettirmeleri sayesinde bilhassa kronik öksürük, alerjiler, enfeksiyonlar ve astım konusunda iyileşmeler elde edilebiliyor.
Hem akupunktur hem de kupa terapisi, sindirim sistemini iyileştirebilen tedaviler arasındalar. Bunun temel sebepleri arasında ise bireylerin stresini azaltması görülüyor çünkü stres ile sindirim sistemi arasında sıkı bir bağ var.
Tarih boyunca insanlar bu terapiyi mide ağrıları, ishal, gastrit ve iştah kaybı, bağırsak hastalıkları ve ödem toplaması için kullanmışlardır.
Kupa terapisi pek çok konuda etkili olabiliyor ve bunları kısaca listelemek gerekirse;
Eğer hastada cilt enfeksiyonları, iltihap, ülser veya hassasiyetler varsa tercih edilmemeli. Ayrıca hamile kadınlarda güvenli olduğunu gösteren çalışmalar az olduğu için hamileler de tedaviden kaçınmalılar. Kupa terapisinden sonra ciltte renk değişimi görülebilir ancak bu sorun bir kaç günün ardından genellikle kaybolur. Peygamberimizin sünneti hacamat haberi için tıklayın