Paylaş |
|
Tweet |
Saç dökülmesi toplumda birçok kişinin yakındığı estetik problemlerin başında gelir. Genetik yapı başta olmak üzere birçok faktör, saç dökülmesine neden olabilir. Saç dökülmesi müdahale edilmediği durumlarda kalıcı kellik dahi yaratabilir. Bu nedenle saç dökülmesinin nedeni tespit edildikten sonra uygun tedaviye bir an önce başlamalısınız.
Sağlıklı bir bireyin kafa derisinde ortalama 100.000 adet saç kökü vardır. Bu saç kökleri düzenli olarak kendini yeniler. Bu nedenle günde 50 ila 100 adet saç teli dökülmesi son derece normaldir. Saçı yıkarken, tararken, toplarken ya da kuruturken ele gelen fazla saç miktarı dökülen saç tellerinin birikmesinden kaynaklanır. Mevsim geçişlerinde de maksimum bir ay süre ile saç dökülmeniz 2 katına kadar artabilir. Ancak dökülmeniz 2 aydan fazla sürüyorsa ya da gün içerisinde dökülen saçlar 100 telden fazlaysa, saç dökülmesini takip etmeniz gerekir. Saçlarınız matlaştıysa, inceldiyse ve seyrelme gözlemleniyorsa mutlaka bir uzmana danışmalısınız. Bu sayede saç dökülmesine erken müdahale edip, saç dökülmesini engelleyebilirsiniz.
Saç dökülmesinin başlıca nedeni genetik yapıdır. Genetik yapıdan kaynaklı saç dökülmelerinde ana etken androjen hormonlarıdır. Androjen hormonu fazlalığı görülen durumlarda saç dökülmesi ortaya çıkar. Bu nedenle erkeklerde saç dökülmesi kadınlara göre çok daha erken yaşlarda başlar. Erkeklerde saç dökülmesi şakaklarda başlayıp, tepe bölgesine doğru devam eder.
Kadınlarda, genetik faktörlerden ötürü oluşan saç dökülmelerinde erkek tipi kellik görülmez. Saç kökleri zayıflar ve yeni çıkacak olan saç telleri incelir. Kadınlarda saç dökülmesi tepe bölgesinden başlayacağı için gözlemlenmesi uzun zaman alır. Genetik yapıdan kaynaklı saç dökülmelerinde bitkisel tedaviler ya da ilaç tedavisi işe yaramaz. Bu nedenle genetik faktörden kaynaklı saç dökülmesine en kalıcı tedavi yöntemi saç ekimidir.
Tek tip beslenme, hatalı diyetler, düzenli olarak fast food tüketimi gibi sağlıksız beslenme alışkanlıkları saç kökünün gelişimi için ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri karşılayamamasına neden olur. Ani gerçekleşen kilo kayıpları, bulimia gibi yeme bozuklukları görülen bireylerde saç kökünün ana maddelerinden olan demirin eksik olmasına neden oluyor. Saç kökü gelişimini sağlayamazsa zayıflar ve ölür. Bu da saç dökülmesine ve dökülen bölgede yeni saçların çıkmamasına neden olur. Bu nedenle saçın ihtiyacı olan vitamin ve mineral ihtiyacını karşılayabilecek bir beslenme düzeni oluşturmalısınız. Taze sebze ve meyve tüketmeli, yemek yaparken sağlıklı yağlar kullanmalısınız. Aynı zamanda fazla şeker ve tuz tüketiminden de kaçınmanız gerekiyor.
Genetik yapı, yanlış beslenme, hastalıklar ve ilaç kullanımı gibi birçok sebep vitamin eksikliğine neden oluyor. Vitamin ve minerallerin eksik olması ise saç köklerinin güçsüzleşmesine neden oluyor. Demir, çinko, folik asit, biotin, B12, D vitamini ve A vitamini eksikliği sonucunda saç ihtiyacı olan keratini üretemiyor. Saç kökleri gelişimini sağlayamıyor ve saç dökülmesi gerçekleşiyor. Bu nedenle saçın yapısında bulunan vitamin ve minerallerin kullanımını arttırmaya özen göstermelisiniz. Özellikle taze sebze ve meyvelerden alacağınız vitaminler, doğrudan saçın gelişmesini etkileyecektir. Aynı zamanda dışarıdan alabileceğiniz vitamin takviyeleri ile de var olan saç dökülmesinin önüne geçebilirsiniz.
Stres hormonları ve stres kaynaklı olarak oluşan psikolojik rahatsızlıklar saç dökülmesine neden olmakla bilinir. Psikiyatrik tedavide kullanılan ilaçlar da gelişim hormonlarını engelleyerek, vitamin ve minerallerin saç köklerine ulaşımını keser. Bu nedenle aşırı stres problemi olan bireylerin dermatolojik tedavilerin yanında, psikolojik destek de almaları gerekmektedir.
İstisnai durumlar dışında ergenlik dönemi, saç dökülmesinin başladığı dönem olarak bilinir. Stres, hormonal değişimler, sağlıksız beslenme, aşırı kilo alıp verme gibi nedenler ergenlik döneminde görülen saç dökülmelerinin başlıca nedenleridir.
Hamilelik, menopoz, polikistik over sendromu ve ilaç kullanımı vücutta bulunan östrojen hormonunun seviyesini değiştirir. Vücutta östrojen hormonunun değişmesi ile saçların %80’inde incelme görülür. İlaç tedavisi uygulanarak östrojenin dengelenmesi sağlanır. Bu sayede saçtaki incelme ve dökülmenin önüne geçilebilir.
Aspirin gibi kan inceltici ilaçlar, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları, kolesterol ilaçları, insülin direnci ilaçları, tiroit hastalığında kullanılan ilaçlar, A vitamini fazlalığı, zayıflama hapları, psikiyatrik tedavi ilaçları, vücut geliştirme steroidleri gibi ilaçlar bağışıklık sistemine zarar verir. Zarar gören bağışıklık sistemi saç için gerekli olan, vitamin ve minerallerin üretimini sağlayamaz. Bu da saçın gelişiminin durmasına ve saç dökülmesine neden olur.
Mevsimsel geçişlerde yaşanan hava değişimleri, hava kirliliği, güneşten gelen zararlı UV ışınları, aşırı sıcak ve nemli havalar saçların yıpranmasına neden olur. Saça zarar verecek diğer faktörler de saça yapılan yanlış bakım ve uygulamalardır. Her gün saç yıkamak, saçı gereğinden fazla şampuanlamak, saç boyatmak, saç şekillendirici maşa ve düzleştirici uygulamaları, saç bakım ürünlerinin içeriğinde kimyasal oranının fazla olması gibi durumlarda saç yıpranır. Saç dökülmesi ise sağlıksız saç köklerinin kaçınılmaz sonucu olacaktır.